Epileptik nöbetlerle karakterize olmuş, yaygın görülen nörolojik hastalıklardan biridir. Halk arasında sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi; Dünya Sağlık Örgütünün 2009 verilerine göre dünyada yaklaşık 50 milyon epilepsili hasta olduğu belirtilmektedir. (1)
Halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi; beyinde bulunan nöronlardaki ani ve kontrolsüz bir şekilde elektrik göndermesi sonucu oluşan klinik bir durumdur. Birçok nedeni ve birkaç nöbet türü olan epilepsi hastalığına tanıda tek bir nöbet geçirilmesi yeterli görülmemiştir.
İstanbul epilepsi görülme sıklığı ise; çocukluk ve ergenlik dönemi hastalıkları arasında birinci sırada yer alırken, yetişkinlerde ise beyin damar hastalıklarından sonra ikinci sıklıkta görülen nörolojik hastalık olarak değerlendirilmiştir.
Epilepsi nöbetlerini tanımlamak için belirli durumlar değerlendirilir. Geçirilen tüm nöbetler epilepsi olarak kabul edilmemektedir. Örneğin herhangi bir darbe ile kafa travması yaşayanlar, ilaç ya da alkol zehirlenmesi sonucu gelişen nöbet, ateş, felç gibi durumlarla ortaya çıkan nöbetler epilepsi nöbeti olarak değerlendirilmez.
Epilepi nöbetleri ise; beynin hangi bölümünde gerçekleştiğine bağlı olarak insanları farklı şekilde etkilediği belirtilmektedir. Fokal, Jenarilize ve başlangıcı belirlenemeyen-bilinmeyen şekliyle 3 kısımda değerlendirilmektedir.
Fokal nöbetler; beynin sadece bir bölümünden kaynaklanan ve fokal nöbetlerinde kendi içinde değerlendirildiği nöbet türlerini görebiliyoruz. Fokal farkındalığın olduğu ve olmadığı şeklinde ifade edilmektedir.
Farkındalığın olduğu fokal nöbetlerde kişinin bilinçli kaldığı ancak motor, duyusal yönden etkilendiği belirtilmektedir.
Farkındalığın olmadığı fokal nöbetlerde ise; beynin daha fazla kısmının etkilendiği ve dolayısıyla bilinci etkilendiği nöbet türüdür. Bu esnada tepkileri normal olmayabilir, sizi duysa da söylenenleri tam olarak anlamayabilir. Nöbet sona erdiğinde ise yorgunluk düzeyinin artması ile dinlenme ihtiyacı hissedebilir ve nöbeti hatırlamaz.
Jeneralize Başlangıçlı Nöbetler; beynin her iki tarafında aynı anda ortaya çıkan. bilinç kaybına, nöbet esnasında düşmelere neden olabilir. Genelleştirilmiş nöbet türleri şu şekilde sıralanmaktadır;
Başlangıcı Bilinmeyen Nöbet; epilepsi nöbetinin nereden başladığının bilinmediği, kişinin nöbeti hakkında bilgi yoksa, normalden farklıysa sınıflandırılmayan nöbet olarak isimlendirilmektedir. (2)
Epilepsi nöbetlerle kendini gösterse de başka belirtiler de ortaya çıkan bir hastalıktır. Altta yatan sebebi ise kafa travması, beyin iltihabı, tümör, anormal beyin gelişimi gibi sebepler sayılabilir.
Epilepsi nöbeti kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Nöbet tipleri de belirtileri etkilemektedir. Beynin hangi bölgesinin etkilendiği, fokal mi ya da jeneralize mi olduğu semptomları da etkiler. Genel olarak;
Nöbet geçiren kişiye epilepsi tanısı koymak ilk adımlardan biridir. Hastanın hastalık öyküsü dinlenerek, hastayı takibe alarak tanı konulur. Tek bir nöbetle epilepsi teşhisi konulması mümkün olmadığından altta yatan tüm sebepler değerlendirilerek süreç değerlendirilir. Nöbet öncesi, nöbet esnası, sonrası değerlendirilerek yapılmaktadır.
İstanbul epilepsi tanısında kullanılan yardımcı araçlarla tanı süreci desteklenmektedir. Tanı için en önemli araçlardan biri olan elektroensefalografi(EEG)’dir. Nöbetin ilk saatlerinde yapılan EEG ile tanı kolaylaşabilir. Yine bilgisayarlı beyin tomografisi BBT), kraniyal MRG, tek foton emisyonlu bilgisayarlı tomografi (SPECT)-Pozitron Emisyon Tomografisi (PET)’de epilepsi teşhisi için kullanılan cihazlardandır.
İstanbul epilepsi tedavisinde öncelik doğru teşhisle mümkün olmaktadır. Doğru tanıdan sonra atılması gereken adımlar atılarak tedaviye başlanır.
Antiepileptik ilaç tedavisi epilepsi için başlıca uygulanan yöntemlerdir. Epilepsi nöbetlerini kontrol altına almak için uygulanan ilaçlardandır. İlaçlar düzenli kullanılması gerekmektedir. Kullanıldığı sürece etkili olmaktadırlar.(3)
Vagus Sinir Stimulasyonu; Avus pili veya epilepsi pili olarak da geçen uzun süreli ilaçlı tedaviye direnç gösteren epilepsi hastalarına uygulanan yöntemdir. Günümüzde ise cerrahi operasyon geçiren ancak nöbetleri devam eden kişilere uygulanmaktadır. (4)
Epilepsi cerrahisi ile nöbetleri durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin cerrahisi türüdür.
Ketojenik Diyet; Ketojenik diyet daha çok çocuklarda kontrol edilmesi zor epilepsi hastalığında kullanılan yüksek yağlı besinler ile protein içeren besinlerin yer aldığı düşük karbonhidratlı beslenmedir. (5)
Epilepsi nöbetlerinde tetikleyici unsurlar bulunmaktadır. Sıralayacak olursak;
Nöbet geçiren kişilerde bilinç kaybı olması çoğunlukla olur. Bu esnada ne yapılacağını bilmek çok önemlidir. Sakin olmak ilk olması gereken husustur. Sonrasında ise kişinin boğulma riskine karşı yan çevirmek gerekmektedir. Etrafta zararlı ve keskin nesneler bulunuyorsa tehlikelerden uzaklaştırmak gerekmektedir. 5 dk. uzun süren nöbetlerde acili aramak gerekmektedir.
Epilepsi tedavisinin kaç yıl süreceği hastanın spesifik şikayetleri ve sağlık durumu ile ilgili olarak bir hayli değişim gösterebilir. Bazı epilepsi hastaları bu hastalığın semptomlarını çok hafif bir şekilde yaşarken bazı kişiler ise daha ağır bir şekilde yaşayabilir. Tedavi süreci de hastanın durumuna, yani hastalığın ciddiyeti ve semptomlarına bağlı olarak bir hayli değiim gösterebilir.
Epilepsi, beyinde anormal elektriksel aktivite sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu aktivite, kişinin vücudunda ve davranışlarında anormal değişikliklere neden olur.
İstanbul Epilepsi tanısı, anamnez, fizik muayene, elektroensefalografi, göz hareketlerini izleme ve beyin görüntüleme gibi yöntemlerin kullanılmasıyla konulur. Epilepsi tedavisi, ilaçlar ve diğer yöntemlerle yapılabilir. Epilepsinin tanısında, bu yöntemlerin bir veya birden fazlası kullanılabilir.
Ref.
1.Bambal, G. (2011). Epilepsi oluşum mekanizmaları. Konuralp Medical Journal, 3(3), 42-45.
2.Grubu, T. N. D. Ç. (2007). Epilepsi Rehberi. Canan Aykut Bingöl C, editör). Türk Nöroloji Derneği rehber yayınları.
3.TOKLU, Z. (2015). Epilepside tedavi stratejileri. Kocatepe Tıp Dergisi, 16(2), 147-150.
4.Bek, S., Erdogan, E., & Gokcil, Z. (2012). Vagal nerve stimulation and patient selection/Vagal sinir stimulasyonu ve hasta secimi. Epilepsi: Journal of the Turkish Epilepsi Society, 18(S1), 63-68.
5.Uyar, G. Ö., & Şanlıer, N. (2018). Çocukluk Çağı Dirençli Epilepsilerinde Ketojenik Diyet Uygulamalarının Etkisi. Turk Noroloji Dergisi, 24(3), 216.