İsmini, hastalığın ilk teşhisini koyan James Parkinson’dan alan Parkinson hastalığı, dopamin eksikliği veya yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan bir sinir sistemi hastalığıdır.
Parkinson, her ne kadar yaygın biçimde hızlı ölümlere neden olmuyor olsa da hastanın yaşam konforunu önemli ölçüde etkileyen bir sağlık sorunudur. İstemsiz hareketlere neden olan ve hareket kabiliyeti ciddi şekilde etkileyen bu hastalığın, tedavi edilmeden kendiliğinden geçmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta zamanında teşhis ile gerekli tedavilere başlanmaz ise hastalığın seyri daha hızlı olabilir.
İstanbul Parkinson tedavisi için hali hazırda geliştirilmiş tedaviler bulunmakla birlikte, bu alanda tedavi geliştirilmesine yönelik araştırmalar da devam etmektedir. Hastalığın modern zamanlarda daha yaygın görülmesinin, yaşam evresinin ilerlemesi ve ağır kimyasallara maruz kalınması gibi nedenlerine vurgu yapılarak geliştirilen önleyici ve yavaşlatıcı tedavilere ek olarak, beyin pili gibi gelişmiş tedaviler de uygulanabiliyor.
Parkinson, nedenler genel olarak tanımlanabilir olsa dahi, genetik faktörlerle de ortaya çıkabiliyor olduğundan, belirli bir risk grubunun bu hastalığa yakalanabileceği veya risk grubu içerisinde tanımlanıyor olsa dahi bu hastalığa hiç yakalanmayacağı söylenemez. Bu nedenle hastalığa dair semptomlar izlenir ise hekim kontrolü gereklidir.
Parkinson belirtileri içerisine genellikle yaşam biçimi ile ilgili faktörler dahil ediyoruz. Tüketilen besinler ve maruz kalınan kimyasalların bu hastalığı tetiklediğine dair veriler istatistiki olarak mevcut. Ancak Parkinson sebepleri içerisinde en başta hala genetik faktörler yer alıyor.
Ailede Parkinson öyküsü olması, öncelikle risk grubunu tanımlarken; beyaz ırkta Parkinson görülme oranının daha fazla olduğunu da söyleyebiliyoruz. Ayrıca Parkinson, erkeklerde daha fazla görülen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.
Parkinson hastalığına neden olabilecek diğer etkenler ise şu şekilde listelenebiliyor;
Parkinson, farklı evrelerde seyreden ve genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Dolayısıyla erken evrede görülen belirtiler zayıf ancak bilgi verici nitelikte olacaktır. Hastalığı 5 evrede inceleyecek olursak, şu şekilde belirtileri izleyebiliriz.
Parkinson hastalığında en yaygın belirti, istemsiz eklem hareketleridir. Düzenli ve devamlı titreme veya örneğin; parmakların istemsiz hareketi durumu söz konusu ise hekime başvurmakta fayda vardır.
Parkinson, zamanında teşhis edilmesi ve uygun tedavi planı ile sürecin devam ettirilmesi halinde, tedaviye iyi cevap veren sağlık sorunlarımdan bir tanesidir. Ancak burada hastanın, semptomları görür görmez hekime başvurmuş olması son derece önemlidir. Her ne kadar erken teşhis ile kalıcı bir tedavi ortaya çıkabileceğini garanti etmek mümkün olmasa da hastalığın ilerleme hızını azaltmak ve hastanın yaşam konforunu iyileştirmek bakımından erken teşhis büyük öneme sahiptir.
Parkinson hastalığının kimyasal sebebi olan dopamin seviyelerindeki eksilmenin, ilaçlı müdahale ile belli ölçekte giderilmesi mümkün olabilir. Bunun için teşhis alan hastanın hekim tarafından değerlendirmesi yapıldıktan sonra, dopamin seviyelerinde normalleşme elde etmek için ilaç desteği verilebilir. Tabii bu her hastada aynı sonucu sağlamayabilir. Kullanılan yöntemler, hastanın bulunduğu evreye ve hastanın genel durumuna göre farklı sonuçları ortaya koyabilir.
Parkinson hastalığında ulaşılan tedaviler içerisinde beyin stimülasyonu ismi verilen bir yöntem de bulunmaktadır. Beyin pili olarak da bilinen bu yöntemle, Parkinson hastaların semptomları büyük ölçüde giderilebilir. Beynin dopamin üreten hücrelerini tetikleyen bu yöntemde, genel semptomlar büyük ölçüde azalır.
İstanbul Parkinson tedavisinde çok önemli tedavi girişimlerinden bir diğeri ise uygun fiziksel aktivitedir. Dopamin seviyesini artıran fiziksel aktivitelerin düzenli olarak yapılması, hastalığın tedavisinde önemli bir destek bileşenidir. Bununla birlikte, kasların hastalığa yakalandıktan sonra sertleşme gibi faktörlere maruz kalıyor olması durumun, bu sayede azaltmak mümkün olabilir.
Parkinson tedavisi için kullanılan fiziksel aktivitelerin, hastanın durumuna göre hekim ve fizyoterapistler tarafından belirlenmesi gerekir. Bunun için öncelikle tanı konulması ve size uygun tedavinin geliştirilmesi için hekime başvurmanız gereklidir.
İstanbul Parkinson hastalığının tanı ve tedavisi için öncelikle nöroloji uzmanlarına gitmek gereklidir. Genel olarak hastalıkla ilgili tedavi süreçlerini nörologlar yönetirler. Hastalığın seyri sırasında ayrıca fizyoterapistler ve beyin cerrahlarının da sürece dahil olması mümkündür.
Hastalık semptomlarını aldığınızda, sağlık kuruluşlarının nöroloji servislerinden veya nörolog hekimlerin muayenehanelerinden randevu alabilirsiniz. Parkinson gibi ciddi bir sağlık sorununun tedavisi için vakit kaybetmemeli ve semptom izliyorsanız, derhal hekim kontrolüne başvurmalısınız.
Parkinson hastalığı, bir kez ortaya çıktığında hayat boyu devam eden bir hastalıktır. Bu nedenle, Parkinson hastalığı olan kişilerin tedavi sürecinin hayat boyu sürdüğünü söylemek mümkündür. Ancak, tedavi yöntemleri ve dozlarının sürekli olarak gözden geçirilerek ayarlanması sayesinde, belirtilerin azaltılması ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması mümkündür.
Parkinson hastalığı olan kişilerin tedavi sürecinde doktorlarıyla sürekli iletişim içinde olmaları, ilaçlarını doğru şekilde kullanmaları ve gerektiğinde dozajlarını değiştirme konusunda doktorlarına danışmaları önemlidir.
Kaynakça:
Rao, S. S., Hofmann, L. A., & Shakil, A. (2006). Parkinson’s disease: diagnosis and treatment. American family physician, 74(12), 2046-2054.